27 Ocak 2015 Salı


KENDIME NOT


Seni mutsuz eden şeylerden uzaklaş, artık geceleri yatmayıp boş boş internette gezip moral bozmak yok bundan sonra bu saatleri kitap okuyarak ve kendini boşlukta hissetmeyerek geçireceksin, kısıtlıyorum telefon zamanlarını böyle daha mutlu olucaksın eminim Berfin, televizyonuda kısıtlıyorum pek fazla mümkün değil ama onun başında oturup kendini kötü hissediyosan evet efendim onu da kısıtlarım, hikayeler oku kısa da olsa, bilgi edin, ufkunu aç.. Neler yapabilirsin bir düşün bakalım?
 Hmm, zaman geçireceğin bazı şeyler bul, mesela makyaj stilleri dene keşfet, eğlen, saçınla ilgilen kendine zaman ayır, dur da bir ne yaptığını düşün artık, otur da hayatını böyle nasıl kararttığını izle, çık alışveriş yap, gez, ne yaparsan yap, sende omuzlarında bir ağırlık varmış gibi yaşamaktan vazgeç artık benim gibi bende bunların hepsini yapmaya başlayacağım bakalım nasıl olacak, omuzlarımdaki bu gereksiz ağırlık diye hissettiğim bu huzursuzluğu bunları yaparak atacağıma inanıyorum çünkü internette gezerken 1 kere olsun kendinizi kaptırmadığınızda ve içinizi dinlediğinizde ne kadar mutsuz olduğunuzu internet yüzünden göreceksiniz, ben kıskanç birisiyim kıskanırım çoğu şeyi internette mesela bazı şeyler görüyoruz kıskanıyoruz,sinirleniyoruz ve hatta çoğu zamanda gıcık oluyoruz sonra bunlara takılı kalıyoruz, bir kısıtlamamız olmadığı için saatlerce onlarla ilgilenip daha da mutsuz oluyoruz düşünsenize biraz ben eminim ki birazcık sağlıklı düşünürseniz hepimizin sorunları bu konu hakkında neredeyse aynı bu yüzden daha az internet daha cok mutluluk, hadi bakalım ben de sizde kendi içinizdeki derinliklere inme vakti internette gezindikçe yorgun hissediyoruz farkında değil misiniz arkadaşlar?? Bu yüzden ilaçlarımıza başlıyoruz bundan sonra yorgun, halsiz, bitkin hissetmek yok. Bunun sebebini de bulduğumuza göre sıra geldi tedavi olmamıza hadi bakalım hepimiz irademizi kullanalım şimdi değilde ne zaman değil mi? 
(Ben aslında böyle hissettiğim durumlarda telefonumda elimdeyse notlara girer kendime bişiler yazarım, kurallar koyarım şimdide öyle yapmıştım ve bunları sizlerle de paylaşmak istedim ve kendimi bu yazıyı bloguma taşırken buldum, yazının yarısında sizleri de düşünerek birşeyler ekledim, bunlar aslında benim bundan sonra uygulayacağım kurallarım. Ben burada daha da mutlu olmayı arıyorum, sizleri de bu sırada bu yazılarla ümitlendirmeyi planlıyorum, birlikte daha güzel yarınlara kapılarımızı açabiliriz siz de istiyorsanız başaramayacağınız hiçbir şey yok hayatta, kendinize inanın ve zaman ayırın, benden ufacık bir düşünce farklılığı yapıp yapmamak sizin elinizde, umarım kendinizi daha fazla nasıl mutlu hissetceğinizi bulursunuz..)

22 Aralık 2014 Pazartesi

UYANIN GENÇLİK, UYKU ZAMANI DEĞİL

 
 
DEVİR TEKNOLOJİ DEVRİ
Hepimizi bildiği gibi teknoloji hayatımızın vazgeçilmez noktasıdır..
Telefonlar, bilgisayarlar, tabletler, şimdide eğitim hayatımızdaki akıllı tahtalar bile teknolojiye, öğrenciye uyum sağlamaya amaçlı..
Eğitimciler artık öğrencilerin dikkatini çekmek için bir çok yenilikler yapıyor ama biz öğrenciler sevmeyince sevemiyoruz bu da bir gerçek..
Acaba birazcık suç bizde de var olabilir mi gençler?
Acısıyla tatlısıyla artık büyüyoruz, büyümek zorundayız; kararlar alıyoruz doğru ya da yanlış.. Ama gençler dediğim gibi büyüyoruz, ''İşimize geldiği zaman biz büyüğüz bize karışmayın, işimize gelmeyince de biz daha küçüğüz.''Öyle bir dünya yok sevgili arkadaşlarım,bilinçlenmemiz gerekiyor; büyüklük, küçüklük yaşla olmuyor maalesef, olgunuk gerekli, düşünce tarzı önemli, gerçek anlamında büyümek önemli..
Sizinle bir adım atalım mı, ne dersiniz?
Bu yazıyı okuduğunuz günden itibaren çevrenizi gözlemleyin, işinize geldiği gibi değil ama işin gerçeği acı olsa bile gerçekleri görerek ve bunu insanlarla da paylaşın, korkmayın, çekinmeyin düşüncelerini bilmek hakkınız, çok ufak bir oyun bile oynayabilirsiniz mesela; bir kağıda düşünceleriniz yazın, onunda yazmasını isteyin ve birbirinize karşılıklı verin, kırkmamaya özen gösterin ama karşınızda ki kişiyi, kişileri, eminim ki yararını göreceksinizdir, ama hepsinden önce kendinizi somutlayın herşeyden ve dışardan kendiniz yorumlayın, bunuda yazın ve okuyun, her şeyden önce kendinizi sevin ve anlıyacaksınız ki karşınızdaki insanlara karşıda bir empati kuracaksını, sıcak kanlı olacaksınız, ben eminim siz de başaracaksınız..
İnsanların düşüncelerini farkına varın, size ne verilmeye çalışıyor, ne almanız gerekiyor bunun da farkına varın her şeyi zamanında yaşayın, arada çıkın dolaşın, nefes almalısınız artık, biraz rahatlamalısınız.. Ama hep gezmekte olmaz biraz derslere katılın mesela, ödevlerinizi ağırlık hissini üstünüzden kaldırın, odanıza çekilin ve ordaki atmosferi yaşayın..TV başına oturunca kalkamıyor insan evet ama bir kere bilinçlenin, yenin içinizde ki o duyguyu ve sevdiğiniz şeylerden başlayıın..
Sınavlara girecek öğrencilere bir şeyler söylemek istiyorum, zor yayınlar seçince çok bilgi biliyor olmuyorsunuz arkadaşlar, kolay kitaplardan başlayarak kademe atlayın, kolay kitaplarla çerez gibi çözün, çözdükçe çözmek isticeksiniz bu ilk olarak hedefiniz olması gereken ''İstek duygusunu''arttıracaktır. Sonradan zor kitaplara yavaş yavaş adımlar atın, her işin, her dersin bir mantığı vardır sizde dersleriniz mantığını kavradığınızda yapılamayacak bir şeyin olmadığını da görürsünüz. Sizin iyiliğiniz için ikinci tavsiyem ise biliyorum çok otoriterce olucak ama fazla internette zaman geçirmeyin, bağlanıyoruz bizi içine doğru çekiyor bu internetler ama buna karşı durabilirsiniz dediğim gibi bilinçlenicez burda bilinçlenizce, ufkunuz açılınca daha iyi anlaşacağımızdan eminim, ufkunuzu açmaya çalışıcam burada çünkü yaptılarımı bende kendimce tartınca her bir işin diğer bir tarafında başka bir dünya, başka bir yüz ortaya çıkıyor, sizde bu yüzü görüceksiniz inanıyorum,,
Teknoloji, hayatımızın bir parçası ama yerinde ve yeterince kullanınca yarara dökebiliriz zarardan kaçarak..
 
'' UNUTMAYIN HER ŞEY SİZİN ELİNİZDEDİR, YETER Kİ SİZ YAPMAK İSTEYİN''
- - -
''HERKESİN BİR DÖNÜM NOKTASI VARDIR, SİZİNDE ERKEN DÖNÜM NOKTANIZ YİNE BU DAKİKA OLMASIN..''

15 Aralık 2014 Pazartesi

TABULARINIZI YIKIN

 ÖN YARGI
Aslında ismi bile pek güzel değil bence, sizce de öyle değil mi? 'Önyargı' yargı var içinde, insanları eleştirmek var kim olursa olsun her insan kendince haklıdır, (dini, dili, ırkı, inancı vb.) ne olursa olsun insanları bunlarla yargılamak bence onlara haksızlık etmektir. Dış görünüş nedir ki? 
'Güvenme güzelliğine bir sivilce yeter,güvenme zenginliğine bir kıvılcım yeter...' 
Hiç düşündünüz mü acaba onların yerinde siz olsaydınız kendinizi nasıl hissederdiniz ? Bence ben çok alıngan biriyimdir, burdan bu gerçeğimi de ifade ediyim ben çok alınırdım, üzülürdüm, 'neden?' diye düşünürdüm 'ben ne yaptım?', 'suç bende mi?' 
Siz haklı olabilirsiniz, haksız da olabilirsiniz.. Hiç fark etmez ortada bir yanlış anlaşılma varsa bunu düzeltme yoluna gitmelisiniz tabi ki karşıdaki insanda da pozitif düşünce alabilirseniz iletişiminiz daha düzgün, daha doğru olur diye düşünüyorum..
İnşallah yanlış anlaşılmaları da düzeltirseniz öyle ümit ediyorum sürekli bu konulara da değineceğim bu konular önemlidir çünkü bunları sizlerle birlikte bende aşmayı planlıyorum ama unutmayın mutlaka karşıdakine söz hakkı tanıyın, kestirip atmayın lütfen!! Eleştirilere açık olun rica ediyorum, bir eleştiri duyduğunuz da lütfen kılıçlarınızı kuşanmaktan kaçının, karşılıklı konuşun , çözüm yollarına başvurun, hemen olmasa da uygun zamanı bekleyin..
İnşallah buradan hem siz hemde ben doğru yolları birlikte bulmayı ümit ediyorum, ben yazdıkça rahatladığımı hissediyorum siz de hiçbir şey yapamıyorsanız benim gibi yazın emin olun ki mesajınız gerekli yerlere ulaşacaktır, hatta daha fazla kitleye ulaştığınızı keşfettikçe mutlu olacaksınız eminim, hepinizi çok seviyorum, sizde insanları sevin, sayın ama tabi ki en başta kendinizi sevin..
KENDİNİ SEVMEYEN BAŞKASINI DA SEVEMEZ..

7 Aralık 2014 Pazar

Teşekkür Yazısı

TEŞEKKÜRLER
Wahooyyy :))) süpersizin çok çok seviyorum sizi, iyi ki varsınız, ilk bir kaç saatte bu kadar görüntülenmeyi beklemiyordum ama dikkatinizi sanırım çekebilmişim çok mutlu oldum cancağıızlarıım <3 
İçimden bu yazıyı yazmak geldi, çok seviyorum sizi iyiiiii kiii varsınız tekrardan teşekkürler, ciddiyetimizi birazcıık bozduk ama olsun bizimde istediğimiz bu değil mi??
 Bu arada cancağıızlarım burada neler olmasını istiyorsanız profiliniz gözükmüyor merak etmeyin oylamanızı rica ediiceem, şimdiden teşekkür ederim :))
Yarın çook çok önemli bir sınavım olmasına rağmen azmettim bu blogu açmaya uğraştım, emeğimin karşılığını da aldığıma inanıyorum, iyi kii sizinleyim, iyiki benimlesiniz sizde bende yeni bir macerada hep mutlu oluruz inşallah, çok seviyorum sizi tekrardan çoookk teşekkürlerr..:))

Moda Karmaşası

Moda Dünyası
Rengarenk, çok seçenekli, başka bir hayal dünyasından oluşmuş, insanlara yeni kapılar açtıran bir kelimedir ' MODA ' birçok kadının ilgi alanındadır, bu cümlede bir yanlışlık var sanki; işte o yanlışlık 'birçok' kelimesinden kaynaklanıyor birçok kadının değil her kadının ilgi alanıdır Moda..
Kimi kadın klasik ve asil görünmek ister, kimisi eğlenceli ve deli dolu, kimisi kendi stilini yaratırken kimisi de başkalarının moda çizgisini takip eder.. 
Bu konuda yorum yapmak o kadar güç bir şey ki çünkü bu konunun bir kapsamı yoktur, nereye çekerseniz çekin o tarafa doğru sizinle gelecektir. Bana sorarsanız asıl moda sizin ne giymek istediğinizdir, kimsenin çizgilerini görmek onları izlemek zorunda değilsiniz, böylece kendi çizgilerinizi yaratıp insanları kendinize hayran bırakma şansına da sahip olacaksınız belki de, kim bilir..
Moda deyince benim aklıma sadece 'Kadınlar' gelmiyor, bence 'Erkeklerinde' bir moda çizgisi vardır, tabi ki de kadınlar kadar geniş bir kapsamı yok bu inkar edilemez ama her kadın gibi, her erkekte şık olmak ister özellikle genç yaşamayı sevenler için..
Ben de zaman geçtikçe bu konu üzerinde daha detaylı bilgiler vermek isterim sizin yaşam tarzlarınıza göre tabi ki de..
Unutulmaması gereken bir tek nokta var bu yazımda: 
' Her insan kendi modasını yaratmalıdır.' 

Berfin Erdemli ilk yazım

Berfin Erdemli
İlk olarak tanışmak isterim bu yeni bir deneyim olacak benim için de neler ile karşılaşacağımı bilemiyorum, neler yapmam gerektiğini, yapmak istediklerimi uygulayabilecek miyim bilemiyorum ama denemek istiyorum..
Sıcak, içten, güncel, yenilikçi, sağlıkçı,yol gösterici bir blog olmasını temenni ediyorum, ilk başlarda herkes gibi bende çok düşündüm sonunda cesaretimi toplayıp, araştırmalarımı yapıp ne yapmak istediğime karar verdim.. 
Ben sizlerle birlikte olmak ,deneyimlerimi sizinle paylaşmak,  düşüncelerimi, düşüncelerinizi öğrenmek ve değerlendirmek istiyorum bu arada kendimi tanıtmayı unuttum, düşüncelerimi anlatmak istedim ilk başta ismim Berfin Erdemli, çoğu genç gibi bende bir öğrenciyim ve aynı zamanda bir ' Hemşire' adayıyım ilerleyen zamanda blogumda benden büyüklerin de, küçüklerin de olacağına inanıyorum bu yüzden her yaştan insanların fikirlerini, düşüncelerini öğreneceğim için de kendimi şanslı hissediyorum bu yeni heyecanımda, deneyimde beni yalnız bırakmayan dostlarıma, sevdiklerime ve buradan tanışacak olduğum yeni arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum..